Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
Forum kuralları
Forum kurallarını okuyup, uyunuz!
Forum kurallarını okuyup, uyunuz!
Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
Önce okumak, anlamak, araştırmak, düşünmek gerekir. Lütfen bunları yapmadan, program yazmaya çalışmayın. Kendinize işkence etmekten başka bir fayda getirmez.!
- pasa_yasar
- Üye
- Mesajlar: 570
- Kayıt: 07 Haz 2004 12:35
Re: Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
Katılıyorum.
Re: Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
Sizler gibi bu forumda bulunan uzman programcıların bu tip tavsiyeleri bizler ve yeni başlayan kardeşlerimiz için aydınlatıcı olacaktır.
Teşekkürler hocam.
Teşekkürler hocam.
Re: Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
+1thelvaci yazdı:Önce okumak, anlamak, araştırmak, düşünmek gerekir. Lütfen bunları yapmadan, program yazmaya çalışmayın. Kendinize işkence etmekten başka bir fayda getirmez.!
.
There's no place like 127.0.0.1
Re: Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
Aslında program yazma işi de, tıpkı başka iş kolları gibi, çeşitli yöntemlerle iyileştirilebiliyor, daha isabetli zaman tahminleri yapılabilir ve daha az hatalı yazılabilir hale getiriliyor. Yurtdışında, bir kısmı okullarda bir kısmı da firmalarda know-how şeklinde bu tür pratikler mevcut. Biz bunların iyice yagınlaşan kısmını, ülkemize gelen ingilizce kitaplardan veya aylar sonraki türkçe çevirisinden (o da satış hedefi tutturulurda çevrilirse) takip edebiliyoruz. Tabii, anlatılanların işe yaraması için, okuyanın da vizyon sahibi olması (mesela kendini bir yazılım ekibinde veya ekip müdürü pozisyonunda hayal etmesi; ne bileyim, cad programı yazmak gibi bir hayalinin olması vs) gerekiyor. E hadi, diyelim ki bu tür pratikleri yapalım dedik. Bu seferde ek iş yükünü finanse edecek işleri kovalayabilmek, bulabilmek, gerekliliklerini müşterilere anlatabilmek vs gerekiyor. Bunlar da işin başka boyutları. Bir de doğru ürünün kalitesiz işle bile satılması ve kazandırması, ama bazen yanlış ürüne dünya kadar emek verip de talebini oluşturamama veya alıcının hazır olmaması durumları var. Hatta öyleki, şehirler arasında bile uçurumlar var. Demek ki bazen, ürünün doğruluğuna emin isek, uzun bir süre sabretmeli ve kendimizi başka yerlerden finanse etmeliyiz.
Meraklısına kitap önermek isterim. Meraklısına diyorum, alıp okursanız, hdd nosu bulma, e-fatura servisine nasıl bağlanılacağı vs gibi yeni hiçbir şey öğretmeyecek.
Writing Solid Code / Hatasız Kodlama (Steve Maguire)
Bir de şu tür bir bakış açısı var. Nasıl anlatabilirim ? Diyelim ki, programı bitirdiniz, bir takım ini dosyaları vs ler var ve bir takım hata mesajları mesela "unable to complete request to host 'SERVER'" vs ingilizce olarak bıraktınız. Eğer bunları MS Ofis tadında yapacam deseniz, bir beş on saat daha işçilik var. Siz bunu istemediniz veya istediniz ama patronunuz gerek görmedi. Sonra program çıktı piyasaya. Arada sırada servise gidiyorsunuz müşterilere, zorla ücret alıyorsunuz veya alamıyorsunuz vs. Yani servisten para kazanma hedefiniz şimdilik yok. Sonra, yıl sonunda bir bakıyorsunuz o servis formlarınıza, bir topluyorsunuz, bir sürü ıvır zıvıra saatler harcamışsınız. Bir derleyip topluyorsunuz arayüzü, artık bazı kritik istisnalara türkçe mesajlar basıyorsunuz "Sunucu bilgisayar ile bağlantı kurulamadı. Ağ bağlantınızı ve ateşduvarı yazılımınızı kontrol edin", "Haberleşme portu açılamıyor. Ini dosyası hatalı olabilir COM4", vs. Sonra bir bakıyorsunuz, servis ihtiyaçlarınızın bir kısmı bitmiş (meraklı bilgiişlemcileri, kendi kendine çözenler). Bir kısmı da telefon desteğine dönüşmüş. "Program hatası değil abi, ağ kablonu kontrol et düzelcek. Evet, eminim, mesajda yazdığı gibi". "Port kablon kopuk abi. Şu para, istersen hemen vereyim kargoya. Eminim, kablo sağlam olsa başka mesaj yazardı", vs. (Şimdi benim programım port kullanmıyo vs demeyin. Zira teşbihte hata olmaz !)
Meraklısına kitap önermek isterim. Meraklısına diyorum, alıp okursanız, hdd nosu bulma, e-fatura servisine nasıl bağlanılacağı vs gibi yeni hiçbir şey öğretmeyecek.
Writing Solid Code / Hatasız Kodlama (Steve Maguire)
Bir de şu tür bir bakış açısı var. Nasıl anlatabilirim ? Diyelim ki, programı bitirdiniz, bir takım ini dosyaları vs ler var ve bir takım hata mesajları mesela "unable to complete request to host 'SERVER'" vs ingilizce olarak bıraktınız. Eğer bunları MS Ofis tadında yapacam deseniz, bir beş on saat daha işçilik var. Siz bunu istemediniz veya istediniz ama patronunuz gerek görmedi. Sonra program çıktı piyasaya. Arada sırada servise gidiyorsunuz müşterilere, zorla ücret alıyorsunuz veya alamıyorsunuz vs. Yani servisten para kazanma hedefiniz şimdilik yok. Sonra, yıl sonunda bir bakıyorsunuz o servis formlarınıza, bir topluyorsunuz, bir sürü ıvır zıvıra saatler harcamışsınız. Bir derleyip topluyorsunuz arayüzü, artık bazı kritik istisnalara türkçe mesajlar basıyorsunuz "Sunucu bilgisayar ile bağlantı kurulamadı. Ağ bağlantınızı ve ateşduvarı yazılımınızı kontrol edin", "Haberleşme portu açılamıyor. Ini dosyası hatalı olabilir COM4", vs. Sonra bir bakıyorsunuz, servis ihtiyaçlarınızın bir kısmı bitmiş (meraklı bilgiişlemcileri, kendi kendine çözenler). Bir kısmı da telefon desteğine dönüşmüş. "Program hatası değil abi, ağ kablonu kontrol et düzelcek. Evet, eminim, mesajda yazdığı gibi". "Port kablon kopuk abi. Şu para, istersen hemen vereyim kargoya. Eminim, kablo sağlam olsa başka mesaj yazardı", vs. (Şimdi benim programım port kullanmıyo vs demeyin. Zira teşbihte hata olmaz !)
Ömür Ölmez
Re: Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
Merhaba
- Zaten Tuğrul bey'in söylediği de; bu sonradan iyileştirme gereğini baştan çözmek üzerine değil mi ? Kervan yolda düzülürdü ama o eskidendi. Çünkü kervanın yolu uzun, yükü çoktu. Artık eskisi kadar kimsenin vakti / sabrı yok. Hal bu ki, bu yükü hafifletecek türlü türlü enstrümanlarımız var. En büyük enstrüman ise AR-GE / Know How. Diğerleri hizmet alımı vs.
- Burada Tuğrul bey'i (olumlu yönde nasıl desem ki..) eleştireyim.
- Bu başlığı bir veya bir dizi sorudan mesnetle açtığı kesin ama özne gizli olduğundan felsefi kalmış.
Okumak : Programcılık hakkında bilgi, belge okumak gibi de algılanabilir, Proje geliştirilen sektör hakkında fikrin oluşması için yapılan etüd süreci de...
Anlamak : Programcılık hakkındaki genel geçer metodolojiyi çözmüş olmak da olabilir, Proje geliştirirken hedef kitlenin kim olduğunun, ne istediğinin çerçevesini çizmek de...
Araştırmak : Programcılık alanında kod iyileştirmek, ekip çalışması yapılıyorsa bilgi paylaşımı için birikim oluşturmak da olabilir, Proje geliştirirken sektördeki değişime ayak uydurabilecek mi, yazılımın marjinal kullanım ömrü gibi, son kullanıcının eğitim seviyesi gibi konuları masaya yatırmak da...
Düşünmek : insana özgüdür, kendi öz eleştirini yapabilmektir. BU proje bazında da olabilir, Ticari bir Delphi projesine başlamak için yeterli olup olmadığımızı kendimize sormak gibi de...
- Burada suç kimde, soracağı soruda -asıl sorunun ne olduğunu hakkında fikri olmadığı halde- kendini ifade edemeyen soru sahibinde mi ? Sorular mantıksız olsa da cevap vermeye çalışan bizlerde mi ?
- Yoksa... bu konunun açıldığı yerin "sohbet" ana başlığında olmadığı halde kuyuya bir taş daha atan bende mi ???
.. hükmü ile başlayıp mesaj içeriğinde (yoğunluğuna veriyorum) gidip gelmeler yaşamışsınız, en azından bana öyle göründü..[b]@omurolmez[/b] yazdı:Aslında program yazma işi de, tıpkı başka iş kolları gibi, çeşitli yöntemlerle iyileştirilebiliyor, daha isabetli zaman tahminleri yapılabilir ve daha az hatalı yazılabilir hale getiriliyor.

- Zaten Tuğrul bey'in söylediği de; bu sonradan iyileştirme gereğini baştan çözmek üzerine değil mi ? Kervan yolda düzülürdü ama o eskidendi. Çünkü kervanın yolu uzun, yükü çoktu. Artık eskisi kadar kimsenin vakti / sabrı yok. Hal bu ki, bu yükü hafifletecek türlü türlü enstrümanlarımız var. En büyük enstrüman ise AR-GE / Know How. Diğerleri hizmet alımı vs.
- Burada Tuğrul bey'i (olumlu yönde nasıl desem ki..) eleştireyim.

derken mesajını kısa tutarak tırnak içerisinde yanlış yapmış, çünkü yazdıklarını herkes aynı seviyede algılamayabilir.@thelvaci yazdı:Önce okumak, anlamak, araştırmak, düşünmek gerekir. Lütfen bunları yapmadan, program yazmaya çalışmayın. Kendinize işkence etmekten başka bir fayda getirmez.!
- Bu başlığı bir veya bir dizi sorudan mesnetle açtığı kesin ama özne gizli olduğundan felsefi kalmış.

Okumak : Programcılık hakkında bilgi, belge okumak gibi de algılanabilir, Proje geliştirilen sektör hakkında fikrin oluşması için yapılan etüd süreci de...
Anlamak : Programcılık hakkındaki genel geçer metodolojiyi çözmüş olmak da olabilir, Proje geliştirirken hedef kitlenin kim olduğunun, ne istediğinin çerçevesini çizmek de...
Araştırmak : Programcılık alanında kod iyileştirmek, ekip çalışması yapılıyorsa bilgi paylaşımı için birikim oluşturmak da olabilir, Proje geliştirirken sektördeki değişime ayak uydurabilecek mi, yazılımın marjinal kullanım ömrü gibi, son kullanıcının eğitim seviyesi gibi konuları masaya yatırmak da...
Düşünmek : insana özgüdür, kendi öz eleştirini yapabilmektir. BU proje bazında da olabilir, Ticari bir Delphi projesine başlamak için yeterli olup olmadığımızı kendimize sormak gibi de...
- Burada suç kimde, soracağı soruda -asıl sorunun ne olduğunu hakkında fikri olmadığı halde- kendini ifade edemeyen soru sahibinde mi ? Sorular mantıksız olsa da cevap vermeye çalışan bizlerde mi ?
- Yoksa... bu konunun açıldığı yerin "sohbet" ana başlığında olmadığı halde kuyuya bir taş daha atan bende mi ???

Re: Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
Haklısınız, düşüncelerimi bir çırpıda olduğu gibi yazdım. Baktım ki Tuğrul Bey, güzel bir noktaya değinmiş; belki buradan faydalı bir tartışma başlar diyerek yazdım. Konu farklı yerlere çekilebilir / taşınabilir ...
Şöyle söyleyeyim. Mesela ne olabilir, "db grid de koşullu toplam nasıl alınır" gibi bir soruda, o işi yapacak kodları performans ve işletim sistemi uyumluluğu gibi alanlarda tartışıyoruz da, tek başına kodun okunabilirliği, kodun tekrar kullanılabilirliği ve kodun olası hataları önceden önleyebilirliği gibi alanlarda neredeyse hemen hiç tartışmıyoruz. Veya, paylaştığımız kod örneklerinde "try..finally" görmüyoruz. Ama stackoverflow.com da bol miktarda try..finally görebilirsiniz. Benzer şekilde resourcestring ve SizeOf ta popüler olmayan isimler. Böyle "tantanalar" gereksiz görülüyor. Peki tecrübeliler neden böyle gereksiz tantanalar ile kodlarını "şişiriyor" ? Foruma hiç "abstract error" istisnası ile ilgili soru gelmiş midir acaba ? Ya da bir soru veya cevabında, "virtual", "abstract", "private" gibi bir kelime geçiyor mu ? Kimse "private" ile "strict private" arasındaki farkı merak ediyor mu acaba ? Mesela şu iki kod arasındaki fark fazla önemsenmiyor :
Toparlarsam, sanırım şöyle bir tez atıyorum ortaya "Başarılı yazılımlar ile başarısız yazılımlar arasındaki fark, performans ve termin tarihi dışında hiçbir şeyi önemsemiyor olmamızdır" (Peşinen söylemek isterim ki lütfen alınganlık yapılmasın. Kod veya emek küçümsemiyorum. Herkes bu foruma doğru bildiği biçimde katkı yapmaya çalışıyor. Ben de öyle yapıyorum.).
Düzeltmeler (@freeman35) :
"Yabancı yazılımlar" > "Başarılı yazılımlar",
"yazılımlarımız" > "başarısız yazılımlar",
"yabancılar" > "tecrübeliler"
Şöyle söyleyeyim. Mesela ne olabilir, "db grid de koşullu toplam nasıl alınır" gibi bir soruda, o işi yapacak kodları performans ve işletim sistemi uyumluluğu gibi alanlarda tartışıyoruz da, tek başına kodun okunabilirliği, kodun tekrar kullanılabilirliği ve kodun olası hataları önceden önleyebilirliği gibi alanlarda neredeyse hemen hiç tartışmıyoruz. Veya, paylaştığımız kod örneklerinde "try..finally" görmüyoruz. Ama stackoverflow.com da bol miktarda try..finally görebilirsiniz. Benzer şekilde resourcestring ve SizeOf ta popüler olmayan isimler. Böyle "tantanalar" gereksiz görülüyor. Peki tecrübeliler neden böyle gereksiz tantanalar ile kodlarını "şişiriyor" ? Foruma hiç "abstract error" istisnası ile ilgili soru gelmiş midir acaba ? Ya da bir soru veya cevabında, "virtual", "abstract", "private" gibi bir kelime geçiyor mu ? Kimse "private" ile "strict private" arasındaki farkı merak ediyor mu acaba ? Mesela şu iki kod arasındaki fark fazla önemsenmiyor :
Kod: Tümünü seç
var
a :array of integer;
i :integer;
begin
SetLength(a, 100);
for i:=0 to 99 do begin
//İşlem
end;
end;
Kod: Tümünü seç
const
LEN =100;
var
a :array of integer;
i :integer;
begin
SetLength(a, LEN);
for i:=Low(a) to High(a) do begin
//İşlem
end;
end;
Düzeltmeler (@freeman35) :
"Yabancı yazılımlar" > "Başarılı yazılımlar",
"yazılımlarımız" > "başarısız yazılımlar",
"yabancılar" > "tecrübeliler"
En son omurolmez tarafından 19 Ara 2013 05:23 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Ömür Ölmez
Re: Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
Konuyu ilk gördüğümde bende direk sohbet kısmında olmalı demiştim, ama bir süre kalmasının daha iyi olacağını düşündüm. Bizim halk olarak tez canlılığımız var, birşeye takılmamalıyız, takıldıkmıda hemen bu çözülmeli
Biz bir aletin kulavuzunu 2-3 denemede yapamadıktan sonra okuyan bir milletiz, değişmeli, ama ozamanda biz olmayız 
Bence ilk mesajı şu şekilde yorumlamak daha mantıklı olur, Yürümeden koşmaya başlamayın. Benim ilk başladığımdan ve internet yaygınlaşmaya başladığında herkesin ilk yazmaya çalıştığı virüs yada trojan dı. Ben bunda hiç sakınca görmemiştim, yeni başlıyanlar için tabiki. Çünkü bu bir heves ve motivasyon türünde bir şeydi, yapmaya çalışırken öğrenmek zorunda kalıyorlardı, ya işin içinde keyif almaya başlayıp kendilerini geliştirip ister istemez normal program yazmaya başlıyorlardı yada pes edip bırakıyorlardı. İnsanların heveslerini kırmamak gerekir, ama çırak çıraklığını bilecek ki usta ustalık yapsın.
Bir örnek, bu benim başımdan geçti. Dalgıçlık yaptığım yıllarda baba-oğul ingiliz ders almaya başladılar, eğitimi verende ingiliz, ve gördüğüm en iyi dalgıçlardandı. Bu eğitmen baba oğula akşamları tahtada kitaplarla eğitim veriyordu, gündüzleri teknede, arada dalışa gittiği sıralarda baba oğul teknede kendilerini sınav yapıyorlardı. 4 gün boyunca devam ettiler. bu arada bu kişiler ne suya girdi nede techizatı denediler. Beşinci gün sınavlarını geçtiler ve ilk kez dalışa yapacaklar, giyindiler kuşandılar suya atladılar, herşey harika, dalışa başladılar çocuk suya girdi yarım metre indi ve panik halinde sudan çıkıp tekneye zor attı kendini ve ben bunu yapamam ben bırakıyorum dedi ve gitti.
Ben gwbasicle başlamıştım, pascal'a geçmeden önce kursa yazıldım, o başka hikaye
delphi çıktı, tüm kitapçılardan ve farklı yazarlardan yanılmıyorsam dört kitap aldım, bilgisayarı kapattım roman gibi o dört kitabı her sayfasını tek tek okudum, sonra bilgisayara delphi kurdum.
Şimdi lazarusla uğraşıyorum, iki gündürde bu adamlar neden tdbedit i TCustomMaskEdit ten türettiğini ve neden dataseti açtığımda state dsedit e geçtiğini arıyorum. bunu şunun için yazdım, eğer object orianted programlamayı öğrenmediyseniz, bu class ların içinde kaybolursunuz ve girid ile dataset in işlerini öğrenmek yerine ya bu yapmıyor şunun kodunu yazabilir misiniz? gibi bir çırağa yakışmayan hal ve tavırlar sergilemeye devam edersiniz.
jfk in babası oğluna şu öğüdü verirmiş hep "oğlum, ne olursan ol, tuvalet bekçisi ol, ama en iyisi ol" ben ekleme yaptım, olamasanda çabala, çalış.
ömür "yabancının" diye başlıyan cümleler bence yanlış, "tecrübeliler" deyip içine tüm insanları katmak daha doğru. try except kullanmamak bana daha profosyenelce gelir mesela, çünkü yazdığım kod hata oluşturmayacak diye tüm olasılıkları hesaplarım, bu da yaptım olduyu engeller diye düşünüyorum. Şu anlaşılmasın, yukarıda yazdığım mesaj kesinlikle katılıyorum bende. Bugün bi mesaja yazdım
if true then abort else ..... gibi bir şeydi, abort??? exit değil, aradaki farkın bilinmediği belli, ben bilmediğim kodlarda şunu yaparım tavsiyede ederim, ctrl + Click le o kumut nerde parametreleri nedir hangi class ve unitte anlamadıysam üzerinde f1 e basıp ne iş yapığına bakarım, tatmin olmazsam internette araştırırım. for u herkes bilir while ı biraz "repeat until" i? while a arasındaki farkı?


Bence ilk mesajı şu şekilde yorumlamak daha mantıklı olur, Yürümeden koşmaya başlamayın. Benim ilk başladığımdan ve internet yaygınlaşmaya başladığında herkesin ilk yazmaya çalıştığı virüs yada trojan dı. Ben bunda hiç sakınca görmemiştim, yeni başlıyanlar için tabiki. Çünkü bu bir heves ve motivasyon türünde bir şeydi, yapmaya çalışırken öğrenmek zorunda kalıyorlardı, ya işin içinde keyif almaya başlayıp kendilerini geliştirip ister istemez normal program yazmaya başlıyorlardı yada pes edip bırakıyorlardı. İnsanların heveslerini kırmamak gerekir, ama çırak çıraklığını bilecek ki usta ustalık yapsın.
Bir örnek, bu benim başımdan geçti. Dalgıçlık yaptığım yıllarda baba-oğul ingiliz ders almaya başladılar, eğitimi verende ingiliz, ve gördüğüm en iyi dalgıçlardandı. Bu eğitmen baba oğula akşamları tahtada kitaplarla eğitim veriyordu, gündüzleri teknede, arada dalışa gittiği sıralarda baba oğul teknede kendilerini sınav yapıyorlardı. 4 gün boyunca devam ettiler. bu arada bu kişiler ne suya girdi nede techizatı denediler. Beşinci gün sınavlarını geçtiler ve ilk kez dalışa yapacaklar, giyindiler kuşandılar suya atladılar, herşey harika, dalışa başladılar çocuk suya girdi yarım metre indi ve panik halinde sudan çıkıp tekneye zor attı kendini ve ben bunu yapamam ben bırakıyorum dedi ve gitti.
Ben gwbasicle başlamıştım, pascal'a geçmeden önce kursa yazıldım, o başka hikaye

Şimdi lazarusla uğraşıyorum, iki gündürde bu adamlar neden tdbedit i TCustomMaskEdit ten türettiğini ve neden dataseti açtığımda state dsedit e geçtiğini arıyorum. bunu şunun için yazdım, eğer object orianted programlamayı öğrenmediyseniz, bu class ların içinde kaybolursunuz ve girid ile dataset in işlerini öğrenmek yerine ya bu yapmıyor şunun kodunu yazabilir misiniz? gibi bir çırağa yakışmayan hal ve tavırlar sergilemeye devam edersiniz.
jfk in babası oğluna şu öğüdü verirmiş hep "oğlum, ne olursan ol, tuvalet bekçisi ol, ama en iyisi ol" ben ekleme yaptım, olamasanda çabala, çalış.
ömür "yabancının" diye başlıyan cümleler bence yanlış, "tecrübeliler" deyip içine tüm insanları katmak daha doğru. try except kullanmamak bana daha profosyenelce gelir mesela, çünkü yazdığım kod hata oluşturmayacak diye tüm olasılıkları hesaplarım, bu da yaptım olduyu engeller diye düşünüyorum. Şu anlaşılmasın, yukarıda yazdığım mesaj kesinlikle katılıyorum bende. Bugün bi mesaja yazdım
if true then abort else ..... gibi bir şeydi, abort??? exit değil, aradaki farkın bilinmediği belli, ben bilmediğim kodlarda şunu yaparım tavsiyede ederim, ctrl + Click le o kumut nerde parametreleri nedir hangi class ve unitte anlamadıysam üzerinde f1 e basıp ne iş yapığına bakarım, tatmin olmazsam internette araştırırım. for u herkes bilir while ı biraz "repeat until" i? while a arasındaki farkı?
ZAGOR TENAY TÜRK'tür... TÜRK kalacak...
Zoru başarırım, İmkansız zaman alır
FreeMan 35.5
Soru sormaya üşenmiyorsan, sorunun çözümünü yazmaya da üşenme !!!
Zoru başarırım, İmkansız zaman alır
FreeMan 35.5
Soru sormaya üşenmiyorsan, sorunun çözümünü yazmaya da üşenme !!!
Re: Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
@freeman35, tavsiye ettiğiniz düzeltmeleri yaptım.
Biraz da gülelim mi ? Vaktiyle, ve biçiminde yazdığım kodları sağolsun, fırsat buldukça kendi eliyle, şeklinde değiştiren bir işverenim vardı 
Biraz da gülelim mi ? Vaktiyle,
Kod: Tümünü seç
try
//
finally
//
end;
Kod: Tümünü seç
try
//
except on E :Exception do
//
end;
Kod: Tümünü seç
try
//
except
end;

Ömür Ölmez
Re: Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
Konuyu yorumları ile zenginleştiren tüm arkadaşlara teşekkür ederim. Aslında forumda "sohbet" isimli bir bölümün olduğunun farkındayım, lâkin bilerek ve isteyerek buraya yazmak istedim. Çünkü maksadım sohbet etmek değildi. Aslında maksadımı kısa ve öz olarak ifade edebildiğimi düşündüğüm için detaya girmek ve insanları sıkmak istemedim, yoksa uzun yazmak ile ilgili bir sıkıntım yok, bazen kendi yazdığım makaleleri okurken ben dahi yoruluyorum.
Muharrem Bey, herzamanki tatlı üslubu ile yine cevap vermiş; beni eleştirmiş mi eleştirmemiş mi orasını tam çözemedim ama eleştirse de bir sorun görmüyorum. Aslında programlama ile analizin birbirinden çok farklı iki ihtisas alanı olduğuna inananlardanım. Evet ülkemizde bu iki dal maalesef çok iç içe, genellikle her iki mühim işi de yapan aynı kişi oluyor; ama bu disiplinli çalışan yazılım firmalarında asla bu şekilde olmaz, oluyorsa da bence olmamalı. Bu bağlamda, "okumak, anlamak, araştırmak, düşünmek" kavramlarına yaptığım vurgu; "programlama sanatı" ile ilgilidir. Programlamak gerçekten ciddi bir iştir ve ciddiyetle yaklaşılması gerekir. Aslında hayatta herşey bir ciddiyete sahiptir benim görüşüme göre, aksi davranışların yapılan her ne iş ise ona saygısızlık olduğuna inananlardanım.
Bilmemek asla ayıp değildir, herkes asla herşeyi bilemez. Bunun aksini iddia eden kesinlikle yalan söylüyordur. Ancak, araştırmamak, okumamak, anlamaya çalışmamak, "armut piş ağzına düş" mantığını savunmak; kesinlikle ayıptır. Her birimiz en az bir lisanı mükemmel olmasa da konuşabiliyor ve o lisanı kullanarak yazabiliyoruz. Şimdi bir durun düşünün; bu lisanı nasıl öğrendik bizler ? Bir günde mi, bir ayda mı ?
Önce bazı sesler duyduk, bu seslerin neyi ifade ettiğini anlamadık, ama sürekli tekrarlayan rutin davranışlarda aynı sesleri duyduğumuzu farkederek(gözlemleyerek); bazı şeyleri anlamaya başladık. Sonra yazı denen garip şekillerle karşılaştık, bunlara anlam veremedik. Birileri elimizden tuttu, bize bir şeyler öğretti; onları can kulağı ile dinledik, anlamaya çalıştık; çünkü gerçekten öğrenmek istiyorduk, henüz öğrenme yeteneğimizi köreltmemiş bu melekemize ket vurmamıştık.
Sonra ilkokul'a başladık, çok değerli öğretmenimiz bize yazmayı öğretebilmek için önce alfabeyi öğretti. Asla alfabeyi öğrenmeden ilerlemedik, ilerleyemedik. Ne zaman ki yazma eylemi için gerekli olan alfabeyi öğrendik, ondan sonra ilerleyebildik ve bugünlere kadar geldik.
Peki bizler ne düşünüyoruz acaba programlama yapar iken ? Yazdığımız programları üretir iken kullandığımız araç olan "programlama dilleri" bilgisayar ile, çevre bileşenleri ile, işletim sistemi ile anlaşabilmemizi sağlayan bir alfabe değil mi ? Lisanın ne olduğunu hatırlamayacağımız kadar erken zamanlarda biz zaten öğrenmiştik üstüne kuralları bindirdik, konuşmaya ve yazmaya başladık. Unuttuğumuz şey ise, programlama sanatının da bir lisan olduğudur. Makina ile konuşabilme sanatı/lisanı...
Umarım yazdıklarımla kimsenin gönlünü kırmamışımdır, bu isteyeceğim en son şeydir inanın.
Muharrem Bey, herzamanki tatlı üslubu ile yine cevap vermiş; beni eleştirmiş mi eleştirmemiş mi orasını tam çözemedim ama eleştirse de bir sorun görmüyorum. Aslında programlama ile analizin birbirinden çok farklı iki ihtisas alanı olduğuna inananlardanım. Evet ülkemizde bu iki dal maalesef çok iç içe, genellikle her iki mühim işi de yapan aynı kişi oluyor; ama bu disiplinli çalışan yazılım firmalarında asla bu şekilde olmaz, oluyorsa da bence olmamalı. Bu bağlamda, "okumak, anlamak, araştırmak, düşünmek" kavramlarına yaptığım vurgu; "programlama sanatı" ile ilgilidir. Programlamak gerçekten ciddi bir iştir ve ciddiyetle yaklaşılması gerekir. Aslında hayatta herşey bir ciddiyete sahiptir benim görüşüme göre, aksi davranışların yapılan her ne iş ise ona saygısızlık olduğuna inananlardanım.
Bilmemek asla ayıp değildir, herkes asla herşeyi bilemez. Bunun aksini iddia eden kesinlikle yalan söylüyordur. Ancak, araştırmamak, okumamak, anlamaya çalışmamak, "armut piş ağzına düş" mantığını savunmak; kesinlikle ayıptır. Her birimiz en az bir lisanı mükemmel olmasa da konuşabiliyor ve o lisanı kullanarak yazabiliyoruz. Şimdi bir durun düşünün; bu lisanı nasıl öğrendik bizler ? Bir günde mi, bir ayda mı ?
Önce bazı sesler duyduk, bu seslerin neyi ifade ettiğini anlamadık, ama sürekli tekrarlayan rutin davranışlarda aynı sesleri duyduğumuzu farkederek(gözlemleyerek); bazı şeyleri anlamaya başladık. Sonra yazı denen garip şekillerle karşılaştık, bunlara anlam veremedik. Birileri elimizden tuttu, bize bir şeyler öğretti; onları can kulağı ile dinledik, anlamaya çalıştık; çünkü gerçekten öğrenmek istiyorduk, henüz öğrenme yeteneğimizi köreltmemiş bu melekemize ket vurmamıştık.
Sonra ilkokul'a başladık, çok değerli öğretmenimiz bize yazmayı öğretebilmek için önce alfabeyi öğretti. Asla alfabeyi öğrenmeden ilerlemedik, ilerleyemedik. Ne zaman ki yazma eylemi için gerekli olan alfabeyi öğrendik, ondan sonra ilerleyebildik ve bugünlere kadar geldik.
Peki bizler ne düşünüyoruz acaba programlama yapar iken ? Yazdığımız programları üretir iken kullandığımız araç olan "programlama dilleri" bilgisayar ile, çevre bileşenleri ile, işletim sistemi ile anlaşabilmemizi sağlayan bir alfabe değil mi ? Lisanın ne olduğunu hatırlamayacağımız kadar erken zamanlarda biz zaten öğrenmiştik üstüne kuralları bindirdik, konuşmaya ve yazmaya başladık. Unuttuğumuz şey ise, programlama sanatının da bir lisan olduğudur. Makina ile konuşabilme sanatı/lisanı...
Umarım yazdıklarımla kimsenin gönlünü kırmamışımdır, bu isteyeceğim en son şeydir inanın.
En son thelvaci tarafından 19 Ara 2013 10:07 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Re: Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
O işveren ile yollarınızı ayırmış olmanız çok büyük bir isabet olmuş gerçekten de. try..except bloklarında hatayı saklayan bir programcıya hiç iyi gözle bakamam. try..except blokları oluşan hataları yakalamak ve yapılması gereken özel işleri yapmak için gerekli bloktur benim için, ne yapmak gerekiyorsa yapar hatayı yeniden re-raise ederim. Makinanın bildiğini, kullanıcısından mı gizleyeceğim 

omurolmez yazdı:@freeman35, tavsiye ettiğiniz düzeltmeleri yaptım.
Biraz da gülelim mi ? Vaktiyle,veKod: Tümünü seç
try // finally // end;
biçiminde yazdığım kodları sağolsun, fırsat buldukça kendi eliyle,Kod: Tümünü seç
try // except on E :Exception do // end;
şeklinde değiştiren bir işverenim vardıKod: Tümünü seç
try // except end;
- sabanakman
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 3081
- Kayıt: 17 Nis 2006 08:11
- Konum: Ah bi Antalya olaydı keşke (Ankara)
Re: Programlamaya Program Yazarak Başlanmaz..!
Can alıcı nokta tam da burası galiba. "Alfabeyi öğrendik, artık bir edebi eser çıkartabiliriz" ruh hali ile yel değirmenlerine meydan okumadan durmuyoruzthelvaci yazdı:... Sonra ilkokul'a başladık, çok değerli öğretmenimiz bize yazmayı öğretebilmek için önce alfabeyi öğretti. Asla alfabeyi öğrenmeden ilerlemedik, ilerleyemedik. Ne zaman ki yazma eylemi için gerekli olan alfabeyi öğrendik,...

Şaban Şahin AKMAN
_________________
Derin olan kuyu değil kısa olan iptir. - .
_________________
Derin olan kuyu değil kısa olan iptir. - .